Kemoterapi için şapka
Yakalandığı hastalık sonrasında kemoterapi almak zorunda kalan
hastalar için özel şapkalar üreten Nermin Ceri, kemoterapi
şapkası fikrinden, eczane raflarına kadar olan süreci anlattı
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
30 Mart 1964’te Almanya’da dünyaya geldim. 21 yıl basın
sektöründe çalıştım. Önce Sabah Gazetesi istihbarat servisinde
görev aldım, Ajda Pekkan’la tanıştıktan sonra da basın danışmanı
olarak çalıştım. Pekkan’la çalıştığım 6 yılın sonunda Raks Müzik
Yapım bünyesinde de 14 yıl süren bir iş yaşamım oldu.
Meme kanser i olmanızda iş yaşamınızdaki stres etkili olmuş
mudur?
Ailede kanser olmadığı için benim hastalığıma büyük oranda
stresin sebep olduğunu düşünüyorum. Zaten artık stres bana
yasaklandığı için ben de bir sene önce 21 yıllık kariyerime
kendi isteğimle son verdim. Artık daha huzurlu ve daha mutlu bir
hayat yaşamayı kendime yaşam politikası olarak seçtim.
Meme kanser i olduğunuzu ne zaman öğrendiniz.?
8 yıldır Prof. Dr. Tarık Akçal tarafından yılda bir
kontrollerimi yaptırıyordum. Şubat 2007’de göğsümde 2 adet kitle
hissettim ve hemen doktoruma müracaat ettim. Şubat başında
çekilen mamografi, ultrason ve MR’da kitlelerimin kanser olduğu
ortaya çıktı ve hemen ameliyat oldum. İlk ameliyatımda kistlerim
alındı, ikinci ameliyatımda mememin tamamı alındı. Mestektomi
ameliyatı geçirdim. Koltuk altım da temizlendi.
Onkoloğum Prof. Dr. Fuat Demirelli’nin kontrolünde 4 kemoterapi
gördüm. Kanser in 2. evresinin başındaydım. Hızlı hareket
ettiğim için ilerlemeden yakaladık.
Şapka fikri ne zaman aklınıza geldi?
Geçen sene son kemoterapimi mayıs ayında yaşadım. Herkes gibi
saçlarım döküldü. İlacın yan etkisi olarak terlemelerim oldu.
Kafama hangi şapkayı taksam rahat edemedim, peruk çok sentetik
olduğu için istemedim. Ayrıca tüm şapkalar hem sentetikti hem de
kısa kaldıkları için kelliği kapatmıyordu. Ben evde devamlı
kafamı havlu ile kurulamaya başladım. Sonra “Türkiye’de havlu
şapka satılıyor mudur acaba?” diyerek internette araştırmalara
başladım. Baktım ki havlu şapka yok. Hemen patent hakkını aldım
ve havlu şapkanın denemelerine başladım.
Bu şapka kanser hastalarına hitap edeceği için içerisinde kanser
ojen hiçbir şey barındırmamalıydı. O yüzden havlunun
antibakteriyel işleme tabi tutulmasını istedim. Şapka havlu
konumundayken antibakteriyel işleme tabi tuttuk. Yapılan test
Belçika’ya gönderildi ve 10 günlük inceleme sonrasında “testi
geçti” raporu verildi.
Üretim aşamasında yaşadığımız çeşitli sıkıntılara rağmen, birçok
denemenin sonunda şapkamızın ilk numunelerini elimize aldık. O
dönem benim için son derece heyecanlıydı, zira aklımda
yaşattığım bir ürünü elime almıştım.
Şapkayla hedefiniz nedir?
Bu Türkiye’de de henüz yavaş yavaş duyulan bir ürün. İlk etapta
doktorlarımıza, hastalarımıza ulaşmayı hedefliyorum. En büyük
hayalim tüm kanser hastalarının bu şapkaya sahip olduktan sonra
rahat bir kemoterapi geçirmelerini sağlamak. Bununla birlikte
sadece kemoterapi görenler değil, kafasıyla ilgili her tür
terlemeyi yaşayanlar, mesela spor yapanlar ve menapoza giren
bayanlar da şapkayı kullanabilir. Ayrıca başında saç nakli
geçiren hastalar 3 gün şapka takmak zorunda kalırlarmış bunu
öğrendikten sonra onlar için de uygun bir ürün olabileceğini
düşündüm.
Şapkanız kaç beden olarak üretildi?
Şu an small, medium ve large yaptık. Hastalarımız satın almadan
önce kafa çeperlerini bir mezura ile ölçerlerse yanlış şapka
almamış olurlar. Kutumuzun üzerinde santimetre bazında
ölçülerimiz yer alıyor.
|